Termometreyi hidrostatik dengeyi bulan ve ağırlık kanunun tarifini yapan Galileo Galilei; ilk keşfini yaptığı zaman henüz ondokuz yaşındaydı. Piza Katedrali’nin kubbesinden aşağıya sarkıtılan bir lambanın düzgün hareketlerle salınım yaptığını görmüştür. Yani kubbeden sarkıtılan bu lamba, belirli iki nokta arasındaki hereketini tamamlamak için daima aynı zamanı harcıyordu. Galileo bundan yararlanarak zamanı ölçen bir sarkaç yapmayı düşündü.
O sırada dünya bilginlerini uğraştıran bir soru vardı: Acaba; dünyayı evrenin merkezi olarak kabul edip; olduğu yerde durduğunu ortaya atan Batlamyus’un bu fikrini hala geçerli mi saymalı? Yoksa dünyanın ve başka gezegenlerinin güneşin çevresinde döndüğünü iddia eden Copernicus (Kopernik)’a inanmalı mıydı?
1610’da Copernicus’un iddiasının gerçekten doğru olduğuna inanan Galileo, bu tartışmalara katılmadı. Papa Paulus 3’e ithaf edilen Copernicus’un eseri yayınlandığı sırada zaten epeyce gürültü koparmıştı. Ama, başarılarından ötürü birçok kimsenin kıskandığı Galileo da onun tarafını tutunca kıyamet koptu: Apaçık dinsizlikle suçlanıyordu.
Sonunda Engizisyon Mahkemesin’ne çıkarıldı. Yargılanması yirmi gün sürdü. Yetmiş yaşında olmasına rağmen diz üstü çökerek iddiasını inkar etmesi istendi. Ünlü astronom çaresiz denileni yaptıktan sonra doğruldu ve alçak sesle: “Ama yine de dönüyor!” Diye seslendi.
Bu da aynı gün oldu:
- 1763 : Paris Andlaşması imzalandı: Kanada, Fransızlara ait olmaktan çıktı.
Kaynakça: HerkeseBilimTeknoloji, Beyinsizler
Jacques Gabalda ve Rene Beaulieu, “Galileo İnkar Ediyor”, Geçmişteki Önemli Olaylar (İstanbul: Baskan Yayınları, 1981), 1: 24.
Yorum Yap