Sürü psikolojisi tabiri 1848’de Amerikan politik sisteminde kullanılmaya başlandı. Dan Rice adında bir palyaço, o zamanlar bando arabası (bandwagon) kullanarak politik turlara katılmıştı. Bando arabası coşkulu müziklerle turlara çıkıyor. ve “bandoya katıl” sloganıyla insanların dikkatini çekiyordu. Bu sayede elde ettiği popülerliğinden dolayı, seçimlerde büyük bir başarı kazanmıştır. Bu yüzden İngilizce “Bandwagon Effect” (Bando Arabası Etkisi) olarak tabir edilir.
Sürü Psikolojisi Deneyleri
Sürü psikolojisi, sayıca çok olan veya popülerliği fazla olanın diğer sayıca az veya etkin olmayanın tercihlerine yön vermesidir. Burada bahsi geçenler bir grup yada tek kişi bile olabilir. Varlığı birçok kez deneylerle kanıtlanmıştır.
Sherif Deneyi — Muzafer Sherif (1935)
Bu deneyde katılımcılar karanlık bir odaya oturtulup, onlardan duvara yansıtılan bir ışığın hareketlerini izlemeleri bekleniyor. Deneyin sonunda da ışığın orijinal konumundan kaç santim uzaklaştırıldığı soruluyor. Halbuki ışık, deney boyunca hiç hareket ettirilmiyor, “otokinetik etki” yüzünden böyle varsayıyoruz sadece.
Katılımcılar tek tek sorgulandığında benzer mesafeler söylüyorlar fakat aynı deney grup içerisinde yapıldığında rakamlar allak bullak oluyor. Sherif deneyi bir tık geliştirerek katılımcıların içine, onları etkilemek amacıyla bir kişi sokuyor. Bu kişi cevap sorulduğunda öne çıkarak, kendine güvenen bir ses tonuyla talimatlara uygun cevaplar veriyor. Deney sonucunda, bu sayede tüm gurubun cevap ortalamasını büyük miktarda yukarı veya aşağı çekilebileceği öğreniliyor.
Verdikleri cevap veya fikirleri yanlış olsa da, kendine güvenen sarsılmaz insanlar, hem iş hayatında hem siyasette kitleleri kendine çekme ve yönlendirme gücüne sahiptirler.
Asch Deneyi — Solomon Asch (1951)
Asch deneyi, 1953’te yayımlanan ve insanın karar verme sürecinde çevresinin etkisinin ne denli önemli olduğunu anlamaya çalışan bir deneydir. ”Uyma deneyi” olarak da biliyoruz. Deneyi Polonya asıllı Amerikalı sosyal psikolog Solomon Asch yürütmüştür.
Deneye katılacak olan katılımcılara bir görüş testine girecekleri söylenir. Deneyde tüm katılımcılara bir çift kart gösterilecektir. Bu kartların birinde biri kısa, biri orta ve biri uzun olmak üzere 3 çizgi vardır. Diğer kartta ise tek bir çizgi bulunmaktadır ve diğer karttaki 3 çizgiden biriyle aynı boydadır. Daha sonra deneklere bu karttaki çizginin diğer karttaki çizgilerden hangisine benzediği sorulur.
Deneyde, katılımcılardan biri hariç diğer hepsi Asch’ın asistanlarıdır ve önceden belirlenen davranışları yapmaktadırlar. Deneyin amacı gerçek deneğin davranışlarının diğer deneklerden ne derece etkilendiğini bulmaktır. Katılımcıların hepsi aynı odada durmaktadır ve kendilerine kart çiftleri gösterildikten sonra sırayla cevap vermeleri istenmektedir. Ve gerçek deneğe sıra en son gelir. Sıra ona gelene kadar denek diğer katılımcıların cevaplarını duyar. İlk birkaç denemede tüm denekler doğru cevap vermektedir. Fakat daha sonra gerçek denek dışındaki katılımcılar hep birlikte yanlış cevaplar vermeye başlar. Cevap sırası kendisine gelen gerçek deneklerden %32’si grubun yanlış da olsa söylediği cevaba katılıyor.
Musiclab — Matthew Salganik (2006)
Matthew ve ekibi, müzik parçalarının dinlenip indirilebildiği bir müzik sitesi kuruyorlar. Deneyin bir grubuna belirli parçalar dinletilip katılımcılardan beğendiklerini indirmeleri isteneniyor. Diğer bir gruba da aynı görev verilirken, müzik parçalarının altında daha önce kaç kere indirdikleri gösteriliyor. İlk grupta insanlar birbirinden farklı müzikleri indirmeyi tercih ederken, ikinci grup tahmin edildiği gibi en çok indirilen müziklere yoğunlaşıyor. Bu arada deneyde kullanılan müzikler popüler değil ve daha önce katılımcıların muhtemelen hiç duymadığı şarkılardan oluşuyor.
Spotify kullanırken ne kadar yönlendirildiğimizi tahmin edebiliyor musunuz? Kategori önerileri, kişisel öneriler ve daha fazlası, bir düşünün. Bu yönlendirmelerin negatif şeyler olduğunu söylemiyorum elbette, fakat kendimizi çelik zırhlı sarsılmaz süvariler görmekten vazgeçelim istiyorum.
Yorum Yap